Özdil Dayanamadı.. ‘Sel Gibi Sel’

Cumhuriyetimizin 100. Yılı her yerde büyük bir coşkuyla kutlanıyor.
Sosyal medya kullanıcıları bulundukları illerde yapılan kutlamaları peş peşe paylaşıyor.
İzleyeceğiniz video İzmir’den Gazeteci yazar Yılmaz Özdil paylaştı. Özdil’ Canım İzmirim, an itibariyle İnönü Caddesi, sel gibi sel’ diyerek sevincini paylaşıyor.
Ankara bir başka..
7’den 70’e Türkiye’nin her yerinden gelen onbinlerce vatandaş Ankara’da Anıtkabir’i ziyaret ediyor. Cumhuriyetimizin 100. yılı tüm ülkede coşkuyla kutlanmaya devam ediyor. Yüzbinlerce kişi Anıtkabir’e akın etti. Atatürk’ün huzurunda hep bir ağızdan Andımız’ı okudu.
Bu büyük coşkuyu ve Ne Mutlu Türk’üm diyen yürekleri izlediğimiz zaman dalıp geçmişe gidiyor..
Hatırlıyorum da Nazlı Ilıcak ile Usta bir televizyon programında söyleşiyor.
Ilıcak soruyor, Usta cevap veriyordu.
Mesele nihayetinde Falih Rıfkı’nın Zeytindağı’nda anlatmak istediği ‘Türk olmak’ konusuna geliyor. Usta’nın cevabı aynen şu oluyor:
Bu konuşmaya gazeteci yazar Emin Çölaşan tanıktır; aşağıdaki sözleri Tayyip söylüyor :
‘Türk olma noktasında, Türk’üm demekten gocunmayan da ben Türk’üm der.’
Çölaşan şöyle devam ediyor;
“Bu cümle bir ibret belgesidir. Türk olmayı, milletimizin biricik sözcüğünü ‘gocunulacak’ bir şey gibi sunmaya kalkışıyor. Demek ki Türklüğü ancak gocunmayacak (!) olanların kullanacağı bir kimlik olarak görüyor.
Türk olmayı küçümsüyor, hafife alıyor. Böyle bir olayı bugüne kadar Türk tarihi yazmadı. Bu sözleri hiç kimse söylemedi. Özellikle ‘Türklük, Türk olmak’ gibi kavramlar Tayyip’e her zaman ters geldi.
Dikkat ediniz, her gün ortalama iki nutuk atan bu şahsın ağzından hiçbir gün ‘Ben Türk’üm, biz Türk’üz, Türk milleti’ gibi kavramları duyamazsınız.
Onun kafasında olan, ancak geleceğini bildiği büyük tepkiler nedeniyle sık sık gündeme getirmekten çekindiği ‘Türkiyelilik’ gibi anlamsız, ne idüğü belirsiz bir kavramdır!..”
Düşünebiliyor musunuz..
Bir yanda TRT’ye çıkarılan şehitlerimizin katili, bir yanda bu, ne demek şimdi bu?
Usta’ya göre, sanırsınız gökyüzünde dalgalanan bayrağın adı Türk Bayrağı değil!..
Şehitlerimiz son yolcuklarına uğurlanırken tabutlarına sımsıcak sarılan bayrağın adı Türk değil!
Soralım o zaman, bu devletin anayasası ‘Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; diye başlamıyor mu?
Türk olmaktan kimmiş gocunacak kim?
Daha ne diyeyim…
Ekranlarda ‘Türk’ adı kalmamış, ‘Türk’üm’ diyenler horlanıyor.
‘Ne Mutlu Türk’üm’ diyenler yalnızlaştırılıyor.
Ülkeyi yönetenler millet diyor, milletim diyor ama bir türlü bu milletin adını söyleyemiyor. ‘Türk Milleti’ diyemiyor, dili varmıyor dili.
Şimdi biz yanmayalım da kimler yansın, nasıl dayansın bu yürek?
Hatırlıyorum da..
Şemdinli’de görev yaptığım yıllarda Alan karakoluna yardıma giderken aracımıza pusu kurmuşlar, yola çok güçlü mayın döşemişlerdi ve patladı…
İyi ki diyorum patladı.
Patladı da bu kulak çınlıyor yoksa kim hatırlatacak bize o yılları, yaşanılanları, şehitleri, toprağı, vatanı, bayrağı.
Gömdük acıları yüreğimize kendi kendimize konuşur olduk artık…
İşte bugün..
Cumhuriyet’in 100. Yıl kutlamalarında hep bir ağızdan Ne Mutlu Türk’üm diyen yürekleri görünce, kendi kendime konuşmadığımı anladım ve sizlerle bu duyguyu paylaşım istedim.
Video demiştim, o video işte bu:
Erdal Sarızeybek