Gündem

23 Eylül Cumartesi.. ‘Neler Oluyor’

Yıl 2023.. 23 Eylül Cumartesi.. Seçim bitti. Toplumsal muhalefetin zirve yaptığı bir süreçte kazanılması nedeyse kesin bir seçim kaybedildi. Seçimi bize kaybettiren siyaset şimdi birbirine düştü, yerel seçimlere hep birlikte hazırlamak ve genel seçime giden yolu açmak varken, iş ‘Ankara İstanbul kaybedilirse kaybedilsin’ siyasetine dönüştü, süreç hala devam ediyor.

Bugün şöyle bi bakayım dedim ajanslara.. Memlekette n’oluyor ne bitiyor göreyim dedim.. 

Sanki herkes memnun gibi vatandaş hariç, emekli işçi memur hariç, çiftçi esnaf hariç.. Geriye kim kaldı, şimdi onu düşünüyorum.

Ajanslarda her şey var.. Magazin var, mafya var, damdan düşenler bile var ama..Vatandaş ne yer ne içer nasıl geçinir yok.. Milyonlarca sığınmacıyla bu ülke nereye gider, yok.. Mehmetçik Libya’da, Irak ve Suriye’de ne yapar ne yer ne içer, yok.. Sanırsın memleket güllük gülistanlık.

Gelin şimdi 16 yıl öncesine gidelim, şimdi yıl 2007..

Araştırmacı yazar Erdal Sarızeybek ‘İhaneti Gördüm’ adlı kitabında memleketin gidişatını sorguluyor ve 2007 itibariyle başımıza gelecekleri şöyle sıralıyor..

Olacaklar şu:

Önce DTP’nin milletvekilleri ekranlarda her gün boy gösterecek, demokrasi ve insan hakları dersi bize verecekler. Kültürel haklardan, dostluktan, kardeşlikten bahsedecekler. Akan kanlar dursun artık diyecekler. Bu güzide fikirlerini Avrupa’ya taşıyacaklar.

Yanlı medya bunlara destek verecek; önce Irak’ta acı çeken halkı bize gösterecekler, Barzani’yi gösterecekler, merhamet dileyecekler bizden, sanki Irak’taki halkı öldüren biziz!

Kuzey Irak’a yapılacak yatırımlarla Türk insanının çok para kazanacaklarını, fakirliğin ve yoksulluğun biteceğini anlatacaklar. Yeter artık bunca şehit, deyip barış ve kardeşlikten söz edecekler ama teröristlerle aramızdaki hesaptan hiç bahsetmeyecekler. Bu hesap sorulmadan kapatılmaz, demeyecekler. Bu medyaya Kürtçe düşünen uzmanlarımız da destek olacak, her gün bize masal anlatacaklar.

Tabi tüm bu faaliyetlerin amacı da şu olacak: Teröristlere af, korucu teşkilatının kaldırılması, PKK yanlısı yerel yönetimlerin desteklenmesi ve yetkilerinin arttırılması, okullarda Kürtçe eğitim, Barzani’nin PKK ile birlikte devlet kurmasının kolaylaştırılması, doğuya özerk yönetim, nihayetinde Abdullah Öcalan’a şartlı tahliye. Barzani nasıl başlamıştı bu işe, Özerk Kürt yönetimi. Barzani’nin yaptığını yapacaklar.

 İşte hesapları bu.

Hükümet ne yapacak?

Önce sivil anayasa, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Milli Savunma Bakanlığına bağlanması, İç Hizmet Kanunu’nda değişiklik yapılarak ordunun cumhuriyeti koruma ve kollama görevinin kaldırılması, Atatürk’ün unutturulması, şeriatçı kadrolaşma, Kürtçülüğün siyasallaştırılması. Tüm bunları ne adına yapacaklar biliyor musunuz? Demokrasi adına, insan hakları adına, çağdaş bir ülke olmak adına.

Halk ne yapacak?

Hiç, seyredecek bu oyunu, ekmek parası peşinde koşmaya devam edecek.

Bürokratlar ne yapacak? İkbal peşinde koşmaya devam edecek.

AB ve Amerika ne yapacak? Hükümete destek verecek.

Türk gençliği ne yapacak?

O dershane benim, bu dershane senin deyip üniversiteye girebilmek için, iş bulabilmek için çırpınacak.

Kemal’in Askerleri ne yapacak? Teröristlerle mücadelesi olanca hızıyla sürüyor ama hükümet desteği yok. Her gün şehit veriyoruz. Halkımız ne kadar dayanacak bunca acıya. Neden bitmiyor bu iş, demeyecekler mi? Hükümetin de istediği bu, halk sorsun diye bekliyorlar, neden bitmiyor bu iş, diye. Bu iyi değil, kötü bir gidişat bu. Hükümet sorumluluğunu askerin üstüne atıyor, halkla karşı karşıya getirecek ordumuzu. Bu yüzden sesleri çıkmıyor, şehitler de şehit törenleri de askere kaldı.

Böyle giderse eğer, şehitlerin hesabı askere sorulacak. Bilemiyorum ama Genel Kurmay 12 Nisan ve 27 Nisan’da halka verdiği sözleri tutmalı, tutmalı yoksa gidişat iyi değil.

Peki şehitlerimiz ne olacak?

Ağlayacağız onlar için, her gün ağlayacağız, dua edeceğiz, kahrolsun PKK diyeceğiz, şehitler ölmez diyeceğiz ama giden canımız bir daha geri gelmeyecek. Onlar da gökyüzünden bizi seyredip, bu günleri görmek için mi şehit olduk biz, diyecekler, gözyaşlı gönül yaşlı, olmaz olsun böyle kader, diyecekler.

İşte bize oynanan oyun bu.

Şimdi soracaksınız bana, neden, neden bunca uğraş, neden bu oyunlar, diye. Sebebi basit; Kıbrıs’ta işgalci olduğumuzu düşünen zihniyetler Türk ulusunun da Anadolu’da işgalci olduğunu düşünüyorlar da ondan. Hani bin yıl önce Orta Asya’dan gelmiştik ya, unutmadılar hiç bunu, dostluklarına filan aldırmayın hepsi yalan. Yunan’ın Büyük İdealine bir bakın, Rumların Pontus hedefine bir bakın, Ermeni ve Yahudilerin amaçlarına bir bakın, Amerika’nın Büyük Orta Doğu Projesine ve çizdiği haritaya bir bakın, doğru söylediğimi anlayacaksınız.

Nasıl mı olacak bu iş? 

Türk kimliğimizi, ulus kimliğimizi yok edecekler, amaçları bu, bizi haritadan silecekler. Ne dersiniz, olur mu sizce bu iş? İsterseniz cevabı, bizim için Türk değil de Türkiyeli diyenlerin aldığı ve alacağı kararlarda arayınız! Doğuda Kürt devleti kurarsınız, batıya da Anadolu dersiniz, cumhuriyetin adı da Anadolu Cumhuriyeti olur, böylece Türk’ü, Türk ulusunu yok sayarsınız!

Olamaz mı?

Bu olmazsa, Anadolu’da yaşayan biz Türklere Türkiyeli dersiniz, bayrak Türkiye bayrağı olur, vatan Türkiyeli vatanı olur, Gazi Paşa’ya da Türkiyelilerin atası dersiniz, Türk Silahlı Kuvvetlerine Türkiye Silahlı Kuvvetleri dersiniz, velhasıl başında Türk olan her şeyi Türkiye ve Türkiyeli olarak değiştirirsiniz, olur ve de biter.

Türk devleti Türkiye devleti olur, olur ama bunlar başında Türk adı olan her şeyden korkar, onun için Türk’iyeli demek bile bunları korkutur, yapamazlar. Bu yüzden Anadolu ve Anadolulu sözlerini bu günlerde sıkça duyarsanız şaşırmayınız, planın bir parçasıdır bu.

Bana inanmıyorsunuz değil mi?

O halde siz gene isterseniz, önümüzdeki günlerde televizyon karşısına geçip bize seslenecek olanların sözlerini iyi dinleyiniz. Geleceğimizi orada göreceksiniz hem de pek yakında…

Şimdi başa dönelim, tarih 22 Eylül 2023..

AKP Grup Başkanvekili açıklama yapmış.. Yeni Anayasa için.. ‘Bütün şartları zorlayacağız.  Baktık ki olmuyor, milletimize gideceğiz’ demiş..

Yani?

Gördüğünüz kehanet değil gidişat!

Erdal Sarızeybek

Araştırmacı Yazar

İhaneti Gördüm/2007

Başa dön tuşu